Osman TuranOsman Ferit Bayburt’un Aydıntepe (Çatıksu) köyünde doğdu. Ailesi, Trabzon’un fethinden sonra Van taraflarından bölgeye iskân edilen Kurdoğulları  aşiretine mensuptur. Babası Hasan Ağa, I. Dünya Savaşı’nda şehit düştü. Ailesi Çaykara ilçesine bağlı Soğanlı köyüne yerleşti. Osman Turan, İlkokulu Çaykara’da, ortaokulu Bayburt’ta, liseyi Trabzon ve Ankara’da okudu (1935). Yükseköğrenimini Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Ortaçağ Tarihi Kürsüsünde tamamladı (1940). Bu arada çalışkanlığı ve Türk tarihine ilgisi dolayısıyla M. Fuad Köprülü’nün dikkatini çekti ve aynı kürsüye burslu doktora öğrencisi seçildi. Köprülü’nün danışmanlığında iki yılda hazırladığı On İki Hayvanlı Türk Takvimi adlı çalışmasıyla doktor unvanını aldı (1941). Bu çalışma Türkiye’de tarih alanında yapılan ilk doktoradır (Birinci, Osman Turan, s. 34). Köprülü’nün fakülteden ayrılıp siyasete atılması üzerine (1941) Ortaçağ Türk-İslâm tarihi derslerini vermekle görevlendirildi. 1942’de aynı kürsüye asistan olarak tayin edildi.
Farsça, Arapça ve Fransızca’sını geliştirip kaynak yayımına ve orijinal araştırmalara başlayan Osman Turan, 1943’te Orta Zaman Türk Devletlerinde Türkçe Unvanlar adlı çalışmasıyla doçentliğe yükseltildi. 1944’te Türkçülük-Turancılık davasından yargılanan Nihal Atsız’ı fakültedeki odasında ağırlaması yüzünden Millî Eğitim bakanı tarafından açığa alındı (4 Mayıs 1944). Ancak Memduh Şevket Esendal ve Hasan Tahsin Banguoğlu’nun müdahalesiyle 30 Kasım 1944’te fakültedeki görevine döndü. 1946-1947’de askerlik hizmetini yaptı. 1948-1950 yıllarında Paris ve Londra’da araştırmalarda bulundu; bu arada Milletlerarası Şarkiyat ve Türkiyat kongreleriyle UNESCO konferanslarına bildiriler sundu. 1940’lı yıllarda gerçekleştirdiği yayınlarla bilim dünyasının dikkatini çekti. 1949’da Türk Tarih Kurumu’na aslî üye seçildi. 1951’de profesör unvanını aldı.
1954 yılı Osman Turan’ın hayatında bir dönüm noktası teşkil etti. Hocası M. Fuad Köprülü’yü örnek alan Turan siyasete atıldı ve bir daha fakültedeki görevine dönemedi. Köprülü öğrencisinin bu kararını uygun bulmamakla birlikte ona engel olmak da istemedi. 1954 ve 1957 yıllarında Demokrat Parti’den Trabzon milletvekili seçildi. Fakat siyasetin esnek ve değişken havasına hiçbir zaman ayak uyduramadı; iç muhalefete geçmekten ve partisinin icraatını eleştirmekten çekinmedi. Tarih araştırmalarına ve memleket meselelerine dair yazılarına ara vermeden devam etti. 1959’da Türk Ocağı genel başkanlığına seçildi.
27 Mayıs 1960 İhtilâli’nde tutuklanarak yaklaşık on altı ay hapis yattı ve ihtilâl mahkemesinde yargılandıktan sonra beraat etti. Fakültedeki görevine dönmek istediyse de fakülte yönetimi bu isteğini geri çevirdi (29 Haziran 1962). Böylece Osman Turan’la fakülte yönetimi arasında kıyasıya bir hukuk mücadelesi başladı. Her defasında mahkemeyi kazanmasına rağmen fakülte yönetimi hukukun kararlarına direndi. Bunun üzerine bir kere daha siyaset meydanına çıkmak zorunda kaldı. Adalet Partisi’ne giren Osman Turan, bu partinin 1964’te yapılan kongresinde teşkilâttan sorumlu genel başkan yardımcısı, 1965 genel seçimlerinde Trabzon milletvekili seçildi. Fakat Adalet Partisi’nin siyasetine de ayak uyduramadı; Yeni İstanbul gazetesinde yazdığı başmakalelerle partinin genel başkanını rahatsız etti ve 1967’de partiden ihraç edildi. Osman Turan, Milliyetçi Hareket Partisi’nde siyasete devam etmeye karar verdi. 1969’da bir defa daha fakültedeki görevine dönmek istediyse de boş kadro bulunmadığı gerekçesiyle isteği reddedildi. Bunun üzerine emekliye ayrılıp meslek hayatına fiilen son verdi
 

İnternet sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz ve internet sitemize yapacağınız ziyaretleri kişiselleştirebilmek için çerezlerden faydalanıyoruz. Dilediğiniz halde çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız

close
Whatsapp Destek